Ülkemizde milli eğitimde sık sık yapılan değişikliklerle ,geleceğimizin en büyük güvencesi olan yavrularımızın hayatlarıyla oynuyoruz. Bugün gelinen noktaya bakalım.
Bazı köylerimizde dört sınıfa bir öğretmen bakıyor. Buna gerekçe ise “efendim öğrenci çok azmış!” öyle olsa dahi, bu sorunu veliler öğrenciler açısından bir değerlendirelim.
Sen köyde ikamet etmekzorundasınız, işin evin orada evladını oradaki okula göndermek zorundasın.
Başka okullara gönderecek maddi gücün de yok. Zorunlu olarak çocuklarını dört sınıfa bir öğretmenin baktığı okula gönderiyorsun.
Öğrenci az olsa dahi, o öğretmen öğrencilere gerekli müfredat programlarını uygulamak zorunda.
Dört sınıfı okutmakla yükümlü bir öğretmen bu ağır yükün altından nasıl kalkabilir?
Birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar yayılan yaştaki öğrenciler bir çatı altında kalıyor, Bunların uyum sağlaması nasıl sağlanacak? Eğer eğitim koşulları herkese eşit uygulanacaksa. Bu imkanlardan mahrum kalan köy çocuklarının hakkı ne olacak?
Kendimizi bu çocukların ve ailelerin yerine koyalım.
Kentlerde daha iyi koşullarda eğitim gören öğrencilerle bu köylü çocukları yarın ayni sınava girecek. Bunun sonunda köy çocukları bu sınavlarda nasıl başarılı olacak?. O şartlarda okuyan bir öğrenci ne kadar zeki başarılı olursa olsun sınavlarda başarılı olması mümkün değildir.
Peki, okuması gereken bu yavruların suçu ne ? Fazla uzağa gitmeye gerek yok
Edirne’nin çok yakınındaki köylerde bu eğitim açmazı yaşanıyor.
Köy okullarında az sayıda öğrenci olduğu gerekçesiyle okullara bir öğretmen görevlendirilmiş. 4 sınıfa bu öğretmen bakıyor. Bu duruma çare bulamayanlara sormak isterim.
Kendi çocuklarını bu şartlarda eğitim görmelerini rıza gösterir mi.?
Öğrenci az deniyor. Peki, bu öğrencilerin taşımalı sistemle veya başka okullara nakledilip daha iyi şartlarda eğitim görmeleri sağlanamaz mı? Bunun dışında başka bir çözüm bulunamaz mı? Eğitimde kaybolan yılları geri gelmesi mümkün olmuyor.
Günümüzün yaşam koşullarında iş bulabilmek,meslek sahibi olmak için eğitimin ne denli önemli olduğu biliniyor.
Köy muhtarları ile bu durumu konuşuyoruz. Muhtarlar üzerine düşen görevi yapmış. Köylerine ya öğretmen verilmesini veya bu gençlere farklı imkan sağlanmasını istemişler.
Köyde öğrenci azlığı nedeniyle bir çare bulunamamış. Eğitim yılı sonunda bu öğrenciler diğer öğrencilerle ayni koşullarda sınavlara girecek haliyle başarılı olamayacakları dikkate alındığında, bunun sorumlusu kim olacak?
Kentlerde sağlanan eğitim koşulları köylerden neden esirgeniyor.Taşıma sistemi ise taşıma, bu soruna bir çözüm bulunamaz mı? Konuyla ilgili zatlar, bir gün yolunuz bu köylere düşerse, okullara gidip öğrencilerin ve öğretmenin durumunu gözden geçirin. Bunu gördükten sonra vicdanlarınız rahat ediyor “çok iyi eğitim görüyorlar bir sıkıntı yok” diyebiliyorsanız söylenecek bir söz yok. Eğer durum burada belirttiğim gibi ise, bu yavruları diğer öğrenciler gibi eğitim imkanı sağlamak zorundasınız.
Bu sözler evlatlarını köy okullarına göndermek zorunda kalan velilerin talebi.
Çocuklarının eğitimi için özen gösteren onu geleceğin göç yaşam şartlarına hazırlama görevi olan velilerin ne zorluklarla karşılaştığını ben yaşadım biliyorum.
Velilerin bu açmazına Devletin ve onun temsilcilerinin çare bulmaları asli görevleridir.
Buradan Sayın Valimiz Hasan Duruer’e de konuyu duyurmayı amaçladım . Sayın Valimiz bir gün Edirne’nin çok yakınında olan İskender Köyü ve yakın köylerindeki öğrencilerin ne koşullarda eğitim gördüklerini gördüğünde velilerin yakınmalarına hak vereceğini umuyorum……
19 total views, 2 views today
Son Yorumlar