Ülkemiz toplumunda ilginç gelişmeler oluyor. En doğruyu kendisinin savunduğunu söyleyen bunun dışında karşı fikirde olanları adeta düşman sayan, bu görüşlere hiçbir hak tanımayan görüşün yaygınlaştığına tanık oluyoruz. Medya’nın da bu görüşe çanak tutması ile halk arasında kutuplaşmanın yüksek boyuta ulaşması ülkemizin geleceği açısından endişe verici bir durum.
Ben ve sen görüşleri çerçevesi dışında bir anlayışınız yoksa olayları siyah ve beyaz şeklinde yorumlayıp ara renklerin de olabileceğini kabul etmezseniz orada fikren barış, huzur sağlanabilir mi?
Genellikle siyasiler arasında yaygın olan bu anlayışın daha alt düzeye inip halk arasında yaygınlaşması ile durum daha da tehlikeli boyuta ulaşacak demektir. Bu mantıkta olan kimselere siz istediğiniz kadar doğruları kanıtlamaya çalışın, doğruluğu kesin olan fikirleri kabul ettirmede dahi başarılı olamazsınız. Çünkü inançlarını tartışma dışı kabul eden, taba olarak bağlılığı süren kimseler sizin söylediklerinizden ancak işine gelenleri alır kendi mantığına göre yorumlar. Demokrasilerde en tehlikeli gelişme bu olsa gerek.
Her doğru içinde bazı yanlışlıkların olabileceğini sorunlara bu mantıkla yaklaşmanın gerektiği inancında olmayanlara karşı fikirleri benimsetmek, bir bilgenin dediği gibi atomu parçalamaktan daha güçtür.
Özellikle siyasiler arasında gittikçe yaygınlaşan bu mantık halk arasında düşmanlığı da körüklüyor. Komşulukları ve Türk milletine has halk dayanışmasını ve gelenek ve göreneklere bağlılığı da yok ediyor. Türk milletini diğer ülkelerden ayıran en önemli özellik günlük yaşantılarında dostlukların zedelenmesine izin vermemeleri oluyordu. Bu güzellikler yok edilmek ve toplum arasında husumet körüklenmek isteniyor.
CHP NELERLE UĞRAŞIYOR
Seçime az bir süre kaldı. Siyasi partiler meydanlara çıkıyor. Tüm partiler bu yıl yapılacak seçimin önemini biliyor. Ona göre işi sıkı tutuyor. Edirne’de bakıyoruz.
Milletvekilliği beklentisinde olanların bir kesimi kendine yakın bulduğu kimselerin toplum arasında gücünün ne olduğuna bakmadan peşinde koşturuyorlar. Onlara tavsiyem geçmiş yılları bir hatırlasınlar onların taktiğini kullanıp siyasete soyunanlar seçim sonucunda hüsrana uğramışlardır.
Toplumda, partililer arasında hiçbir gücü olmayan sadece böyle durumlarda seçim önceleri mantar gibi türeyen siyasetçilerin yandaşlarının beklentilerinin de ne olduğunu söylemeye gerek yok. Bu ihtiyaçları giderilmediği zamanlar bu kimseleri yanınızda göremezsiniz, anında sıvışırlar, iyi gün dostudurlar.
Bazıları da böyle seçim arifesinde milletvekilliği beklentisinde olanların yanına birkaç yandaşını da alarak “ Benim yanımda emrimde şu kadar delege var. Bu arkadaşlarla sizin arkanızdayız, hiç merak etme milletvekilliği yarışında en şanslı sensin” diye umut verirler. Bunlar da boş vaatlerdir.
Onun için özellikle CHP’de siyasete soyunanların bu dönemde çok dikkatli olmalarını öneririm. Çevresinde dolaşan asalaklara kanmasınlar çok dikkatli olsunlar, ayakları yere basarak bölgenin gerçeklerini görerek siyaset yapsınlar, aksi halde bu beklentileri boşa çakar.
Ana muhalefet partisinde bu ara bakıyoruz bir de partiden dışlananlar için soruşturma gündeme geldi. Genel Merkezden gönderilen iki müfettiş partiden ilişkisi kesilen 55 kişiden 25’inin savunmasını aldı. Bu konuda hazırladıkları rapor ile Ankara’ya döndüler. Öyle sanıyorum ki bu konunun önümüzdeki günlerde yansıması olacaktır.
Aslında bu sorun aylar önce çözümlenmesi gerektiği halde seçim arifesine getirildi. CHP yine parti iç sorunları ile uğraşıyor, eski partililerinin ifadelerini almakla meşgul. Bu sorgulama nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın parti içindeki tartışmaları devam edecektir.
Seçime iddialı olarak hazırlanması gereken her türlü iç çekişmeyi bu dönemde bir tarafa bırakması beklenen CHP yine iç sorunları ile cebelleşmesi, partiye güveni sarsmış olamaz mı?
CHP’de milletvekili aday adayı olanlarda ve olacaklarda kazanırım heyecanı yok. Bazıları ise aday adayı olmada endişeleri devam ediyor. Edirne’de en güçlü olduğunu iddia eden bir partide bu tür yaklaşım diğer partilerin umutlarını artırmaz mı? Edirne üç milletvekili çıkaracak. Onun için CHP, MHP, AK Parti seçimi kazanmak için var gücü ile çalışacak. CHP böyle ikilem içinde olursa bundan sonra sosyal demokratların kalesi olmaktan çıkar, yerinin neresi olacağı belli olmaz.
21 total views, 6 views today
Son Yorumlar