Enflasyon en yetkili ağızlar kanalı ile tek haneli olduğu ifade edildi. Buna göre, emekli maaşlarına günlük bir lirayı dahi bulmayan gülünç zam artışı yapıldı. Enflasyon hesabını yapan kurum yetkilileri çarşı pazarı gezmiyorlar mı?
Et kaç liraya yükselmiş, sebze meyve fiyatları, insanlarımızın diğer zorunlu ihtiyaçlarının fiyatları nereden nereye yükselmiş, hesap eden yok. Devletimizin resmi kurumlarınca yoksulluk ve açlık sınırları belirleniyor. Bu ücret dikkate alınarak, çalışanların ve emeklilerin aldığı ücretlerin çok üzerinde olduğunu gördük. İnsanlarımızın çok büyük bölümü ölmeyecek kadar yetecek paranın yarısı kadar ücretle geçimlerini sağlamak zorunda kalıyorsa, toplum ne hale gelir? Ülkede huzursuzluğun ana nedenlerinden biri bu değil midir? İletişim araçları ile insanlar ülkemizde ve dünyada olup bitenleri o anda izliyor. Bu arada kendi durumunu da değerlendiriyor. Aile içindeki huzursuzlukların bir nedeninin de geçim sıkıntısından kaynaklandığı biliniyor.
Hastanelere bakıyorsunuz ağzına kadar hasta ile dolu. İnsan keyfinden hastaneye gidip o çileyi çekmez, gün boyu sırasını beklemez. Toplumumuzda gülen insanların sayısı gittikçe azalıyor. Televizyon ekranlarında insanları biraz olsun eğlendirebilmek, gülmelerini sağlamak için gece gündüz Kemal Sunal’ın filmleri oynatılıyor. Bunun sebebini araştıran var mı? İnsanlar teselliyi bugüne kadar yüzlerce izlediği komedi filmlerinde buluyor.
Toplumumuza bir haller oluyor. Anlı şanlı bilim adamlarımız siyasilerin yol göstericisi, destekçileri olmasının yanında böyle toplumu ilgilendiren sosyolojik konuları inceleyip toplumdaki bu değişikliğin, yozlaşmanın nedenlerini aramaları gerekmez mi?
Son yıllarda en büyük bilim kurumlarımız üniversitelerin seslerini duyan var mı?
Bir süre önce üniversiteden öğrencilerle görüştüm. Laboratuvar ihtiyaçlarını defalarca yetkililere iletmişler. Sonuç alamamışlar. Bilimsel araştırma yapması gereken bir okulda bunun için elzem olan tesisler yoksa oradan kaliteli eğitim beklenir mi?
BİLİM ADAMININ HALKA YAKLAŞIMI FARKLI OLMALI
Daha önce AK Parti’den Edirne Belediye Başkan adayı olup seçimi kazanamayan, daha sonra Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı olan Prof. Dr. Ahmet Günşen bu kez Milletvekili aday adaylığını açıkladı. Günşen Hoca bölgemizin insanı, halkın yapısını çok iyi bilen bir akademisyen izlenimi veriyor.
Seçimde partisinin oyunu artırmada da bunun ne kadar etkili olacağını Günşen hoca benden daha iyi bilir. Yalnız aday adaylığı konuşmasına dikkat ettim. Seçilme kararını kendisinin bu yönde yeterli olduğunu belirtme yerine daha ziyade kararı üst yönetime havale ediyor. İktidar partisinde merkeziyetçi bir yapı olduğu biliniyor. Tepeden karar gelecek, siyasiler de ona göre siyaset yapacak. Bunun Ahmet Günşen Hocaya ve onun siyasi anlayışı ile nasıl uyuşacağı, ayrıca Trakya halkının bu duruma nasıl yaklaştığını iyi hesaplaması gerekir. Halk Günşen Hocayı milletvekili yapacaksa buradaki parti örgütünün tamamını arkasına alıp bir anlamda tabanın sesi olarak görmek ister. Sadece parti üst yöneticilerinin bugüne kadar başarılarını dikte ettirerek değil, gerektiğinde bölge sorunlarını ön plana alabilecek, bunda diretebilecek farklı bir parlamenter olarak görmek ister.
Aslında demokrasinin gereği de bu değil midir? Bazılarının yaptığı gibi sadece parmak kaldırıp indirecek, parti kararlarının dışına çıkmaya cesaret edemeyecek bir milletvekilliği bölgemize ve Ahmet Hocamıza yakışmaz. Öyle olmak isterse milletvekili seçilmiş olsa dahi, bir süre sonra ismi unutulanlar arasına yazılır. Bir İlhami Ertem olma beklentisi boşa çıkar. Mahalli seçimlerde partililerinin gerekli desteği bulamasa dahi Ahmet Günşen Hoca farklı bir siyasi yapısı ile halkın güvenini kazandı. Bazı konuşmalarında partililerinin kullanmadığı ve bölgemiz insanlarının duyarlı olduğu sözleri kullanarak kendi partisi dışındaki vatandaşlardan da oy almayı başardı. Öyle inanıyorum ki, Milletvekili seçimlerinde de bu yolu izler. AK Parti’nin Türkiye’nin diğer bölgelerde izlediği politikayı bir yana koyup, parti ilkelerini zorlamadan bölge insanının yapısını dikkate alarak seçim propagandası yapar. AK Parti yönetimi tarafından henüz kesin olarak benimsenmeyen Başkanlık Sistemi’ni ön plana çıkarıp oy alabileceği bazı insanların tepkisini çekmez.
Şu anda Genel Başbakan ve Başbakan olan kendisi gibi bir akademisyen Ahmet Davutoğlu’nun yürütmenin başı olduğunu kuvvetler ayrılığının demokrasimiz açısından önemini dikkate alarak halkın kafasındaki şüphelere alet olmaz. Edirne üç milletvekili çıkarıyor. Şu anda hiçbir partinin milletvekilliği garantisi yok. Trakya halkının siyasi tavrı hiç belli olmaz. Geçmiş yıllarda bunun ilginç örneklerini gördük. Ahmet Hocaya başarılar dilerim…
13 total views, 2 views today
Son Yorumlar