İlimiz sınırları içinde bulunan Keşan Uzunköprü yolu çevresinde Uzunköprü ve Keşan köylerinin de içinde bulunduğu linyit kömür havzasının olduğu bölgelerde öbek halinde toprak yığınları görürüz.
Bir çoğumuz bu toprak yığınlarının bölgeye yakacak sağlayan maden ocakları olduğunu bilir. Fakat toprağın derinliklerine kadar inen bu kömür galerilerine girip, sobalarımıza ve kalorifer kazanlarımıza gelen linyit kömürünün ne zor koşullarda çıkarılarak bizi ısıtır duruma geldiğini bilmez.
Ben, bırakınız, bu ocakların çalışma şartlarını görmeyi maden ocaklarına girerek zor şartlarda çalışmış biriyim.
Bir dönem yer altındaki kömür ocaklarında çalıştım. Kömür madenlerde çok zor koşullarda çalışıp ekmek parası kazandıkların biliyorum. Bu insanlarımızın yaşam koşulları bugüne kadar kimsenin dikkatini çekmedi.
Toprağa kazılan galerilerden girilen linyit maden ocaklarından madeni yer yüzüne çıkarılması çok güçtür.
Buralarda çalıştığınız sürece her an ölüm tehlikesi ile yüz yüze kalarak ekmek parasını kazanıyorsunuz.
Kömürün çıkarıldığı yer altındaki bacaların üzerindeki taş ve toprak kitlesinin bir anda düşmesi, sizin bu düşen toprak ve taş altında kalmanız, yaşamınızın son bulması demektir. Bu bölgedeki maden ocaklarında her yıl onlarca işçi maden kazasında yaşamını yitirir, veya sakat kalır.
Bu maden kazaları kamuoyunda fazla ses getirmez. Maden sahipleri insan yaşamını dikkate alarak gerekli önlemlerini alıp almadığı, da detaylı şekilde incelenmesine gerek duyulmadan bu tür ölüm olayları sessizce geçiştirilip üzerleri kapatılır.
Kamuoyu sadece Zonguldak gibi daha çok işçinin çalıştığı büyük kömür havzalarında meydana gelen toplu ölümlerde halkımız bilgi sahibi olur.
Bölgemizdeki gibi, az işçinin çalıştığı küçük maden işletmelerinde çok zor koşullarda çalışıp göçük altında kalarak yaşamını yitiren madencilerimiz, küçük sıradan adli vakalar gibi geçiştirilir.
Yıllardır bölgemiz madenlerindeki göçük kazalarında durum böyledir.
Madenlerdeki bazı ölüm vakaları, ölen kişinin yakınlarına yapılan yardımlarla olayım detaylı şekilde incelenmesinin önüne geçilir. Buradan iddia ediyorum.
Bölgemizde faaliyet gösteren linyit ocaklarında çalışan işçilerimizin hangi şartlarda çalıştıkları incelense ve bunun yasalara uygun olup olmadığı araştırılsa, öyle inanıyorum ki, ilginç bulgularla karşılaşılır. Aslına bakılırsa, bu bölgenin topraklarından sağlanan maden ile sadece Edirne’nin değil Trakya’nın bir bölümü için de yakacak sağlanıyor.
Böyle önemli bir gelir kaynağının sağlandığı yerlerin, sağlık koşulları nedir,bu enine boyuna araştırılmalıdır.maden ocaklarında kömürün çıkarılmasını sağlayan, kol gücünü kullanarak kazmaları ile madeni söken işçilerimizin yaşam koşullarının araştırılması gereken konuların başında gelmektedir. Bugüne kadar bu incelemenin yeterince yapıldığını söyleyemeyiz.
Olay mahalline gitmeden hazırlanan raporlar,tutanaklar,kitabına uydurularak normal gösterilen işçilerin sağlık şartları, tüm boyutları ile incelenmesi gerekir.
Bu işte yükümlü olanların bir gün maden işçilerini çalıştıkları yerde birkaç dakika kalmalarını çalışma şartlarını yerinde görmelerini öneririm.
Bizleri soğuktan koruyan, yaşamımızın değişmez parçası olan “kara elmasın” ne güç koşullarda yakacak araçlarına ulaştığını kendi gözleri ile gördüklerinde bana hak vereceklerdir.
Yoldan gelip geçerken gördüğümüz, toprak yığınlar yanında açılan deliklerden toprak altına girip yaşamını riske atarak, çalışan soluk benizli insanların yaşamlarını incelenmesi kimsenin dikkatini çekmemiş olacak ki, maden ocakları her yıl onlarca işçinin canlarını almaya devam ediyor. Bu tür haberler yetkililerce es geçilerek bir kenara atılmasının devam ettiği sürece de bölgemizdeki maden kazaları eksik olmaz.
Geçimlerini maden ocaklarından sağlayan insanlarımızın yaşam şartlarının diğer insanlarımız gibi önemli olduğunu, bunların hayatlarını riske sokarak görevlerini yaptıklarını hatırladığımız anda alınacak önlemlerle kömür ocaklarında çalışan madenciler daha güvenli yerlerde çalışma imkanı bulacaklar.
39 total views, 2 views today
Son Yorumlar