Şöyle çevremize bir göz attığımızda her alanda her konuda çok bilirim sevdalıların olduğuna tanık oluruz. Bu zatlar hangi makamda olursa olsun her zaman kendi “horozları ötsün” toplantılarda kendileri konuşsun isterler. Kendi doğrularından başka doğruları kabullenmeyen, bu kişilerin kendilerince meziyetleri saymakla bitmez.
Onlara göre karşı fikirde olanlar çoğu kez bozguncu, gerçekleri görmeyen kimselerdir. Kesinlikle karşısına söz hakkı verilmesini ve bu kimselerin fikirlerinin kendi görüşleri karşısında üstünlüğünü kabullenmezler. Fikirlerine muhalif kişilerin konuşmalarını ve önerilerini dinlemeye sabırları tahammülleri de yoktur. Karşısındakilerin sözlerini dinlemiş görünseler de, anında tepki gösterme alışkanlıklarını konuşmalarında silah gibi kullanmak isterler.
Yapılan hizmetleri en iyi yapan onlardır.Bu kişilerin yaşamlarında eksiler yoktur, her zaman artılar vardır. Eğer bir yanlış varsa bunun sorumlusu onun doğru kabul ettiği yola engel olanlardır.
Egoist yaşam tarzını benimsemiş. Paylaşmayı bilmeyen, karşı fikirlere tahammülü olmayan bu zatların olanlardan ders alma gibi alışkanlıkları yoktur ve olmamıştır.
Bu kimseler kanaatkar da değildir, Oldukları ve ellerindeki ile . yetinmezler.Etki ve yetki alanının daha da genişletmek isterler. Eğer çevresinde kendisini destekleyecek dalkavukları da bulurlarsa ben bilirim sevdası daha da yaygınlaşır.
Bu kişileri dostları sadece kendi fikirlerine onay veren “en doğrusunu sen söylüyorsun” diyenlerdir.
Bu mantığa sahip olanlar fikirlerinde veya yaptıklarında doğruların yanında yanlışların da olabileceğini hatırlattığınızda sizlere düşman kesilirler. Onlara göre hayatta “mutlak doğru ve mutlak yanlış” olarak iki görüş vardır. Bu kişilerin siyah ve beyazın ötesinde ara renkleri yoktur. Farklı görüşte olanlara hoşgörülü davranmazlar. Her zaman kendileri ön planda olsun isterler. Kendileri ile omuz omuza gitmek isteyenlerden çekinirler, bir gün kendisini geçebileceği vahametine kapılırlar. Böyle kişiler uyumsuz ve doyumsuzdurlar. Bunların ya dostu ya da düşmanı vardır.
Bir gün olsun “acaba benim de yanlışım yok mu” diye düşünme gereği duymazlar, böyle mantığı kendilerince yenilgi sayarlar. Yenilgiyi karşı fikirleri kabullenmezler. Kendilerine “sen yanlış yapıyorsun bu hatalarını bir daha yapmaman gerekli” diyenler, onun başarısın engelleyen bir anlamda rakibi ve hasımlarıdır. Hayatlarında birçok başarısızlıkları olsa da, onlardan ders almayı hatta onların gündeme gelmesini istemezler.
Her yerde kendilerini “Zeytin yağ” gibi üste çıkarırlar. Kendi üstünlüğünün tartışıldığı konuşmalardan huzursuz olurlar ve hırçınlaşırlar. Onun görüşlerinin desteklenmesini onay verilmesini “çok güzel yaptınız aferin” denmesinden yanadırlar. Çevresindekiler her zaman kendi fikirlerini tartışmasız onaylayan ve tepkilerine sabırla katlanan kimselerdir. Aksi halde o kimselerin kendi çevresinde olması mümkün değildir. Bu kimselerin bencillik tavırlarını yansıtan yüzlerce örnek vardır.
Bunları yazmaya neden gerek duyuyorum. Bu kalıba uyan böyle zaafları olan kimseler bir gün boyunun ölçüsünü alıp yanlışlarının faturalarını ödemek zorunda kalırsa, o zaman bu satırları hatırlayıp” Ben bir zamanlar bu konuyu gündeme getirmiştim, hatırlatmıştım” diyebilmek düşüncesi ile “hatırda kalmaz satırda kalır” diyerek köşeme yansıttım…
SİYASETTE HAREKETLİ GÜNLER GELİYOR
CHP’de İl ile Merkez ilçe arasındaki uyumsuzluğun gündeme geldiği bir dönemin ardından iktidar partisinde de ayni sıkıntıların olduğu duyumunu aldık. AKP Milletvekili Mehmet Müezzinoğlunun yaptığı konuşmada parti örgütlerinin çalışmalarını yeterli görmemiş, bu durumu partililerle yapılan genişletilmiş toplantısında dile getirmiş. Bazı partililer vekil bu sözleri “Bana söylemiyor” diye eleştiriden etkilenmemiş. Bazıları ise vekilin yakınmada haklı olduğunu, iktidar partisi olarak ”küçük olsun bizden olsun “mantığından kurtulmak gerektiğini, aksi halde böyle çalışma ile başarı kazanmanın mümkün olamayacağı uyarısı yapmış.
Anlaşılan iktidar partisi de muhalefetin yapısından etkilenmiş, durum onu gösteriyor. Önümüzdeki günlerde vekilin bu uyarısının tepkisinin partililer arasında tartışmaları alevlendireceği ve guruplaşmalara neden olacağı, partinin üst kademelerinde görev yapan kimselerce tartışılır hale geldi.
Mahalli seçim döneminin yaklaşması ile bu tartışmaların daha da ileri boyuta ulaşması, bunun partiye daha sonra katılan farklı görüşte olmasına karşın iktidar partisine umut bağlayan kişiler arasında endişe yaratacağa benziyor. Daha şimdiden böyle söylentiler yaygınlaşmaya başladı. Anlaşılan önümüzdeki aylarda İktidar partisini daha hareketli günler bekliyor.
43 total views, 2 views today
Son Yorumlar