Edirne çevresindeki tarihi köprülerimizin restorasyonları yıllardır bir türlü tamamlanamıyor.
Bu köprüleri yapan atalarımız mezarlarından kalksalar,bizler sitem ederek “ Bizler çok güç koşullarda emek vererek bu köprüleri yaptık,sizlere teslim ettik.Sizleri bizim mirasımız olan bu eserleri onarmayı beceremiyorsunuz sizlere yazıklar olsun” demezler mi ?
Atalarımız bu sitemlerinde yerden göğe kadar da haklı olurlar.
Aradan 6 yılı aşkın süre geçmiş bu zaman köprünü yapılış süresinde daha fazla zaman oluyor. Tanca üzerindeki tarihi Saraçhane köprümüzün restorasyonu bir türlü bitirilemiyor. Bu köprü ki, Saraçhane semtimizden, komşu köyler ve dünyaca ünlü sağlık müzemizin bağlantı yolunu sağlıyor.
Kırkpınar etkinlikleri zamanında bu yöne yapılacak ziyaretlerde de önemli ulaşım saraçhane köprüsü ile sağlanıyor. Bu köprünün onarımı “yılan hikayesine döndü”. Aradan yedi yıla yakın süre geçmiş, köprünün restorasyonu henüz tamamlanamadı. Bu yılın ortalarında onarımın bitirileceği söyleniyor.Verilen süreler yetkili kişileri yalancı konumuna getirdi inşallah bu kez onarım tamamlanır.
Bu arada, Saraçhane mahalle sakinlerinin bir endişeleri var. ben onların görüşlerini naklediyorum.Mahalle halkını ifadelerine göre, köprü onarımında kullanılan malzemeler, orijinal malzeme değil. Bugün onarılsa dahi kısa sürede yine yıpranacak. Köprünün yan duvarlarında kullanılan malzemeler taş değilmiş. Bunu yetkililerin dikkatine sunuyorum.
Bunu doğrulayan iddialar da var. Bilindiği gibi Gazimihal Köprüsü zemini iki yıl önce elden geçirilerek onarıldı .Kısa sürede köprünün taban taşları bozuldu yine kullanılmaz hale geldi. Yeniden restore edilecek. Bu ne demek oluyor.
Buralarda yapılan işler yeterince denetlenmiyor mu? Buralara harcanan paralar halkın alın teri ile karşılanıyor. Restore edilen diğer tarihi eserlerimiz denetlendiğinde bir dizi eksiklerin olduğu söyleniyor.
Valimiz Hasan Duruer dahi, kısa süre önce restore edilen köprülerin tekrar kullanılamaz duruma gelmesine tepki göstermiş. Valimiz haklı değil mi.
Tunca nehri üzerinde Yeniimaret mahallemiz ile bağlantı sağlayan tarihi Yalnızgöz köprüsü restorasyon nedeniyle uzun süredir kapalı. Tunca üzerindeki üç tarihi köprümüz kapalı. Bunları gördükten sonra, adeta bazı eller tarihi köprülerimizin restorasyonun geciktirmek, bu köprülerle ulaşıma sekte vurmak için el ele vermişler.Böyle hallerde başka bir ihtimal de akla gelmiyor.
Başka illerde tarihi köprü onarımında bu tür gecikmeler olup olmadığını araştırdım.Edirne gibi onarımı geciktirilen başka il yok gibi. Peki, bu gecikmeler ve Edirne’ye yapılacak devlet hizmetlerindeki bu aksaklıklarda başka nenler arayanlar haksız mı?
Osmanlı Devletine yüz yıla yakın süre başkentlik yapan Avrupa sınırındaki güzel Edirne herkesin ortak onuru. Bu kente yapılan hizmetler nasıl halkımız tarafından unutulmuyorsa bu hizmetler sekte vuranlar,engelleyenler de hiçbir vakit unutıulmaz.
Kırkpınar etkinlikleri nedeniyle yurt içi ve yurt dışından Edirne’ye gelen konuklarımız, Kırkpınar etkinliklerinin yapıldığı alanın üzerinde bulunan tarihi köprünün yıllardır yapılmadığın gördüklerinde akıllarına ne gelir.
Edirne halkı çok beceriksiz ve yeteneksiz diyemeyecekleri ortada. Zira bu iş Edirne halkının yapması gereken bir iş değil.
Türkiye’nin incisi siyasilerimizin kendi ifadelerine göre, “Balkanların Yıldızı” olmaya namzet çağdaş medeni bir ilin insanına bu güçlükleri getirmek buna alet olmak kime yarar sağlar.İnanın bu engeller hiç kimseye yarar getirmez.
Özellikle bu gecikmeler göz yumanlara hiç yarar getirmez. Bunu farklı düşünenler Edirne halkını hiç tanımıyor demektir.Halkın sevgisini kazanmak isteyenler, halka hizmetleri engellemek yerine bu hizmetlerin daha düzenli yapılmasına desteklemek olmalıdır.
Zira, Edirne halkı kendisine hizmet verenlerin etiketine hiç bakmaz. Geçmiş yılları hatırlayanlar bunu daha iyi bilirler. Gecikme şüphesi taşıyan hizmetleri gördükçe bu durumu bir kez daha hatırlatmak istedim.
14 total views, 2 views today
Son Yorumlar