Saadet Partisi Edirne Milletvekili Adayı Ali Erhan Demirkıran beraberinde merkez İlçe Tınıtım Başkanı Mehmet Akif iriş ve Merkez İlçe Gençlik Kolu Başkanı Alparslan Ateş ile birlikte gazetemizi ziyaret etti. Kurban Bayramı kutlama amacıyla yapılan ziyarette konuşan Milletvekili adayı Demirkıran, 1 Kasımda yapılacak milletvekili seçimine değinerek, bu seçimde halkın isabetli karar vermesi ile halkın huzura kavuşacağını belirterek; “ halkımızın seçimde gerçekleri görerek oy kullanmasıyla içinde bulunduğumuz bu olumsuz koşullardan kurtulmuş oluruz. Seçimler insanların durumlarını belirleme açısından önemli bir fırsattır. Bu seçimlerde insanlarımız taleplerini iletirler. Bu fırsatın en iyi şekilde değerlendirilmesi gereğine inanıyoruz. Eğer bir kişi şikâyetçi olduğu halde yine o partiye oy vermeye devam ediyorsa bu sorun büyümeye devam edecek demektir.
Biz Saadet Parti olarak diğer partilerden farklı olduğumuzu iddia ediyoruz. Ülkede kısır çekişmeler yerine sorunun doğru teşhisi ve doğru tedavisiyle Türkiye bu açmazdan kurtulabilir.
Bugün aldığımız bir habere göre, Türkiye rekabet gücünü birkaç basamak daha aşağıya indirmiş durumda, bu ne demektir. Bizim çocuklarımızın iş imkânları daha da daralacak demektir. Bu nedenle maaşlarımız artmayacak demektir. Borcumuzun artmasına rağmen gelirimiz artmayacak demektir. Üretim yapmayan bir ülkenin geliri de artmaz. Rekabet gücü olmayan bir ülkede çocuğu üniversitede okuyan bir insan bu seçimi fırsat bilmezse çocuğuna iş bulamayacak demektir.
Bunun sonunda da toplumdaki yara, gelir dağılımı daha da büyüyecek demektir. Tarihsel sürece baktığımızda Türkiye bölgede belirleyici olmak zorundadır. Şahsiyetli bir dış politika izlemek zorundayız. Türkiye AB ve Amerika Birliğinin peşine takılacak bir ülke olamaz. Bir vizyon çizilmelidir tüm mazlum ülkelerin de içinde bulunacağı şekilde bulunmak zorundadır. Bin yıldan bu yana hep böyle olmuştur. Son on iki yıldan bu yana bu karizmamız çizdirildi . Çünkü, Türkiye Müslüman ülkeler işgal edilirken mazlumların yanında olması gerektiği halde zalimlerin yanında yer aldı. Bizim Milli Görüş olarak D.8 gibi ciddi bir temeli olan İslam ülkeleri birliğinin tekrardan ayağa kaldırılması gerekir.
TÜRKİYE KİM DOST KİM DÜŞMAN TANIMALIDIR
Bu hangi parti olursa olsun, böyle bir İslam birliği, ülkemizdeki sorunların çözümünde en önemli fırsattır. Eğer İslam ülkeleri birbirine yakınlaşırsa, aralarındaki sorunlar çözüme kavuşursa gidiş geliş kolaylaşıp ticaret artarsa şu anda İslam ülkelerini parçalamak isteyen emperyalist güçlere karşı önemli bir direnç ortaya çıkar. Türkiye dostunu düşmanını tanımalıdır.
Şu anda yetkililer ABD’ de temaslarına devam ediyor; neden bu ülke ile teröre karşı işbirliği yapılması, bize yardımcı olun diye. Bakıyorsunuz terörün altında bunlar var AB ülke mensupları var.Terör nedeniyle yakalanan arasında onlar bulunuyor. Güneydoğuda meydana gelen olaylar bizleri çok üzüyor. Dost diye bildiğimiz ülkelerin, ülkemizin bölünmesi için çalıştıklarını görüyoruz . Onun için dost ve düşmanı yeniden belirlememiz gerekir. Bunun yapmak için de ayakları üzerinde duran kimseye minnet borcu bulunmayan bir siyasi iktidarın işbaşında olması gerekir “ dedi
ÇELTİĞİN %50’Sİ BÖLGEMİZDE ÜRETİLİYOR
Bu arada bölgesel sorunlara değinen Demirkıran, ülkede milli tarım politikasının uygulanmadığını belirterek, “ Türkiye’de açığı olan bir mal için nasıl daha fazla üretiriz diye çaba harcanacağına maalesef bu açık ithalat yoluyla kapatılarak, bugün için halledilmiş gibi görülüyor . Edirne, çeltik üretiminde %50 gibi önemli konumda. Edirne ekonomisi için çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu yönde ciddi ve üreticilerin yararına bir politika izlenmemesi çeltik üreticilerinin borçtan kurtulamamasına neden oluyor. Üreticilerimiz malını satıyor fakat borçlarını ödeyemiyor. Alacağı para gidilerini karşılamadığı için bir sonraki yıl yeniden ürününü ekmekten vazgeçiyor veya borç altına giriyor. Tüm bunlar ülkede sağlıklı bir tarım politikasının olmadığını gösteriyor.
Diğer yandan yağ açığı olduğu için büyük oranda para ödeyip ithalat yapmak zorunda kalıyoruz. Ayçiçeği üretiminin artması için koşullar uygun. Bu konuda standartlara uygun, bölge koşullarını dikkate alarak üretim yapmak zorundayız. Ayçiçeğinin fiyatı dalgalanmalara bırakılıp belirsizlik olursa, borç içinde olan çiftçilerimiz hasat zamanı malını ucuza satmak zorunda kalıyor. Bunun üzerine de emeğinin karşılığını alamıyor. Tarımda girdi fiyatları çok yüksek . Bu yıl kuraklık nedeniyle verim çok düşük. Bu dikkate alınarak çiftçilerimize destek verilmesi gerekir. Bu sağlanmadığı takdirde ithalat yoluna gidiliyor Türkiye milyarlarca dolar ödeyerek ham yağ ithal etmek zorunda kalıyor.
Kendi üreticilerimize vermemiz gereken desteği başka ülkelere sağlamış oluyoruz” şeklinde değerlendire S.P Milletvekili adayı Demirkaran, “ insanları ödeme kaydıyla bir malı, ekipmanı alıyor. Tüm iyi niyetine rağmen piyasa ve yaşam koşulları o denli kötü durumda ki, alacağını veya emeğinin karşılığını alamıyor.,Bunun sonucunda zamanında borcunu ödeyemiyor. Trakya insanı borcuna çok sadıktır. Ne yazık ki, bu iyi imajımız son yıllarda yıkılmaya başladı. İnsanlarımız borcunu ödeyemediği için mallarına el konuluyor. Ekonominin gerçek fotoğrafı yedieminde rehin alınan yerlerden anlaşılıyor. Bir insan en önemli aracını icra yoluyla kaybediyorsa bu ekonominin ne durumda olduğunu gösteriyor. Tüm bu açmazdan kurtulmanın yolu adil bir düzenin kurulmasından geçer. İnsanlarımız umduğunu kazanamıyor.
Yeni seçime giderken biz Saadet Partisi olarak, en önemli mesajımız şu olacaktır. Ülkemizde adaletin mutlaka sağlanması gerekir. Ekonomik ve hukukta adalet sağlanmalıdır. Bu da devletin ve hükümetin icraatına bağlıdır. Bugün dünyanın en pahalı mazotunu kullanıyoruz. Bu bir anlamda dünyanın en kötü idare edilen ülkesi anlamına gelmektedir. Dünyanın her yanında petrol fiyatları aynı bizim ülkemizde çok yüksek vergi konularak yönetimdeki zararı halka yükleniyor. Bu da ülkenin kötü idaresinden kaynaklanıyor, yöneticilerin zararları halka mal ediliyor. Onun için seçimde verilecek oylar insanlarımızın yaşamını etkileyecektir. Oy verirken bunun hesabının yapılması gerekir. Verilen oyların ülke yönetimi için verilen bir oy olduğunu dikkate almak zorundayız.Tamamen duygusal olarak , dededen ve babadan kalma alışkanlıkla verilen oylar var. Bazıları ise menfaat gözeterek oyunu kullanıyor. Verilen oyların hayatımızdaki etkileri dikkate alınsa bundan en karlı Saadet Partisi çıkar diye umuyoruz” diye değerlendirdi.
Edirne’nin trafik ve ulaşım sorununun bir türlü çözümlenemediğine değinen Demirkıran, “ Kentin böyle sorunları devam ederken şehir merkezinde ulaşımı kolay olan hastanelerin kaldırılmasını doğru bulmuyoruz. Kuşkusuz yeni yapılan hastane modern bir hastane bu hastanenin de yararlı olacağına inanıyoruz. Yalnız bu hastaneye rahat ulaşılabilmesi için kolaylıklar sağlanmalıdır. Oralara gidecek olanlar hastaların büyük çoğunluğu yaşları ilerlemiş insanlardır, bunların ekonomik durumları belli hastanelere gidildiğinde bazen hesap edilmeyen harcamalar oluyor. Yeni hastanemiz insanlarımıza hem ulaşım için zaman hem de ekstradan maliyet getirecektir. ” dedi
Seçimlere giderken halka çok dikkatli olma uyarısında bulunan Demirkıran, “ Seçime giderken halk çok dikkatli davranmalı, moralini bozmamalı, bu seçimleri fırsat olarak bilmeli. İnsanlar kendilerine tarif edilen oy verme sistemi değil, kendi çıkarları doğrultusunda oy vermelidir . İnsanlar bu yönden yanlış bilgilendiriliyor. ‘Sen buraya oy verirsen oyun boşa gitmez’ deniliyor. Şu anı değerlendirdiğimizde seçim yenilendiğine göre tüm oylar boşa gitmiş sayılır.
Saadet Partisine verilen oyları boşa gider diye düşünen insanlar gördüler ki, ne zaman partimize oy verilse oylarının karşılığını mutlaka almışlardır oy vermeyenler dahi mutlu olmuşlardır. O nedenle ülke yararı dikkate alınarak milli görüşün desteklenmesi gerektiğine inanıyorum” diye sözlerini noktaladı.
20 total views, 2 views today
Son Yorumlar