Edirne, düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıl dönümünü büyük bir coşku ve gururla kutlamaya başladı. Kutlamalar, Atatürk Anıtı’na çelenk sunma töreni ve ardından gerçekleşen resmi geçit töreni ile start aldı. Törende konuşan Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan, Edirne’nin direncini ve Cumhuriyet’e olan bağlılığını vurgulayarak, “Edirne dün geri adım atmadı. Bugün de atmıyor. Yarın da asla atmayacak!” dedi.

PROTOKOL ANITTA BİR ARAYA GELDİ
Kutlama programı, Edirne Valisi Yunus Sezer, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Yüksel Kolcu, Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan ve çok sayıda protokol üyesinin katılımıyla Atatürk Anıtı’nda başladı. Protokol üyelerinin ve siyasi parti temsilcilerinin anıta çelenk sunmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.


KURTULUŞ COŞKUSU ATATÜRK BULVARI’NDA YAŞANDI
Törenin ikinci ayağı olan kutlama programı, Atatürk Bulvarı Orduevi önünde gerçekleştirildi. Öğrenciler, düşmana esir düşen halkın Türk askerleri tarafından kurtarılışını canlandıran, anlamlı ve ilgiyle izlenen bir seromoni sundu. Öğrenciler tarafından Vali Sezer’e Türk bayrağı teslim edildi. Gösterilerin ardından coşkuyu artıran halk oyunları performansları sergilendi.

BAŞKAN GENCAN’DAN DUYGUSAL KONUŞMA: “KURTULUŞ BİR TAKVİM YAPRAĞINDAN İBARET DEĞİLDİR”
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan, duygu dolu anlar yaşattı. Edirne’ye hizmet etme onuruna sahip olmaktan duyduğu gururu dile getiren Gencan, ecdattan alınan emanetin farkında olduğunu ve şehri aydınlık yarınlara taşıma hedefinden asla vazgeçmeyeceğini belirtti.
Başkan Gencan, 25 Kasım’ın önemini şu sözlerle vurguladı:
“1912 yılı… Balkan Savaşı… Edirne’nin sokaklarına tedirginliğin, belirsizliğin ve kaygının sindiği günler… Kaleiçi’nde devam eden çatışmalar, şehre düşen toplar, cephe gerisinde yaralı taşıyan siviller…

Her şeye rağmen vazgeçmeyen bir asker, vazgeçmeyen bir halk…
Şükrü Paşa komutasındaki kahramanlarımız, beş ay boyunca tüm yokluklara rağmen Edirne’yi savundu. Cephane azaldı, imkânlar tükendi; ama Edirne’nin duruşu tükenmedi. Ve 21 Temmuz 1913’te Türk sancağı yeniden yükseldiğinde, bu şehir yalnızca bir savunmadan değil, bir onurdan geçtiğini dünyaya gösterdi.
Savaş bitmedi; sınav bitmedi. Mondros’un ardından başlayan ikinci işgal dönemi, Edirne’yi yeniden zorlu bir döneme soktu. 23 Temmuz 1920’den 25 Kasım 1922’ye kadar geçen süre; yönetim baskısının, ekonomik zorlukların ve siyasal gerilimin şehre ağır bir gölge gibi çöktüğü yıllardı.Ama Edirne yine aynı duruşu sergiledi. Bu şehir, hiçbir zaman umutsuzluğun kenti olmadı. Anadolu’da yükselen direniş ve bağımsızlık iradesi Trakya’ya ulaştığında Edirne yeniden ayağa kalktı.

Bu ayağa kalkış yalnızca bir moral yükselişi değil; örgütlü bir milli bilinçti. Edirneliler, Batı ve Doğu Trakya’yı tek çatı altında toplamak, bölgenin Türk kimliğini korumak ve Anadolu’daki milli mücadeleye destek olmak amacıyla Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurdular.
Bu cemiyet daha sonra Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’yle birleşerek milli mücadelenin kurumsal omurgasını güçlendirdi. Edirne böylece yalnızca kendi özgürlüğü için değil; Türkiye’nin geleceği için de sorumluluk alan, Kurtuluş Savaşı’nın siyasi örgütlenmesinde öncü bir şehir olmuştur. Mudanya Mütarekesi’nin ardından Türk ordusunun Trakya’ya gelişi, Edirne’nin kaderini bir kez daha değiştirdi.
Ve 25 Kasım 1922 sabahı… Türk ordusu Edirne’ye girdiğinde bu şehir yalnızca kurtulmadı; bir haksızlık son buldu, bir adalet tesis edildi.




Selimiye’nin minarelerinde yükselen bayrak, sokaklardan yükselen sevinç, askerlerin karşılanışındaki onurlu coşku… Hepsi, “Edirne yeniden özgürdür” cümlesini bütün şehre duyuruyordu.”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurtuluş sonrası gönderdiği, “Sevgili Edirne’nin felaket günlerindeki acısını asla unutmadım” mesajını hatırlatan Gencan, Edirne’nin tarihi duruşunu Atatürk’ün “Bir gün istiklâl ve Cumhuriyet’i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin” sözleriyle özetledi.


Konuşmasını, Edirne’nin kararlılığını vurgulayarak bitiren Başkan Gencan, gençlere seslenerek onların Atatürk’ün umudunu taşıdığını söyledi ve alkışlar eşliğinde şu ifadeleri kullandı: “Edirne dün pes etmedi. Bugün de etmiyor. Yarın da etmeyecek! Bu şehrin mayası; dirençtir, vakardır, Cumhuriyet sevgisidir. … Ne mutlu Edirneliye. Ne Mutlu Türküm diyene!”




GEÇİT TÖRENİ RENKLİ GÖRÜNTÜLERE SAHNE OLDU
Kutlamaların en renkli kısmı olan tören geçişinde; öğrenciler, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Kırkpınar Davul Zurna ekibi, Edirne Belediye Başkanlığı Cumhuriyet Kadınları Bando Takımı, Belediyeye bağlı müdürlüklerin personelleri, kent esnafı ile kamu kurumları ve belediye araçları yer aldı. Özellikle esnafın geçişi sırasında araçlardan vatandaşlara Edirne’ye özgü badem ezmesi, süpürge, şekerleme ve çeşitli ikramlar atıldı.
















