Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CUMHURİYETİMİZ YÜZ YAŞINDA

Ulu Önder Gazi Mustafa

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘En Büyük Mirasım’ diye nitelendirdiği Cumhuriyetimizin 100’üncü yıldönümü, Edirne’de büyük coşkuyla kutlandı.

Cumhuriyetimizin ilan edilişinin 100’üncü yıldönümü nedeniyle Edirne’de düzenlenen etkinliklerde büyük coşku yaşandı. Edirne Valisi Yunus Sezer’in makamında tebrikleri kabul etmesiyle başlayan kutlama programı, Talatpaşa Asfaltında düzenlenen törenle devam etti. Tören alanına gelen Edirne Valisi Yunus Sezer, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Berat Acar ve Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, tören aracına binerek vatandaşların bayramını kutladı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından günün anlam ve önemine dair konuşmayı yapan Vali Sezer, “Sevgili gençler; bin bir fedakarlıkla kurulan ve 100. Yaşını kutlayan Cumhuriyet, sizlere bırakacağımız en değerli emanettir. Yürekten inanıyorum ki sizler, bu kıymetli emaneti bugüne dek olduğu gibi yüreğinizde saklayacak, Cumhuriyetimizin değerleri, vatanımız ve milletimiz için canla başla, çok çalışacaksınız.” ifadelerini kullandı.

Vali Sezer konuşmasında, “Bugün, göğsümüzü kabartan bir gururla, ayrı bir coşku ve ayrı bir heyecanla bir araya geldik. Yüreğimizin en derininde hissettiğimiz Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu anlamlı gün, sadece bir tarihi kutlamaktan ibaret değildir. Aynı zamanda Aziz Milletimizin kalbinde derin izleri olan bir sevdanın, cesaretin, onur ve kahramanlığın kutlamasıdır.

Göz bebeğimiz, Cumhuriyetimizin 100. yılı aziz milletimize, Edirne’mize kutlu olsun. Dünyada olan biteni hepimiz izliyoruz. Devleti olmayan ülkelerin, devlet düzeni güçlü olmayan ülkelerin bugün ne halde olduğunu, büyük devletler tarafından nasıl sömürüldüklerini, halklarının nasıl eziyet gördüklerini, insanların bazen ülkelerinden göç etmek zorunda kaldığını, bazen de çoluk çocuk, kadın erkek katliama uğradıklarını, üzülerek müşahade ediyoruz. Eğer, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ona inanan silah arkadaşları 100 yıl önce cepheden cepheye koşmasalardı; Şerife bacılar, analar, yaşlılar, çocuklar o yoldan kağnı arabalarıyla cepheye mermi taşırken şehadete yürümeselerdi; top sesleri Ankara’dan duyulurken milletvekilleri Meclis’te nöbet tutup, ‘Şehit olursak burada şehit oluruz’ demeselerdi; kahraman ecdadımız Sakarya’da, Dumlupınar’da bu milletin şanlı destanını kanlarıyla yazmasaydı; bugün belki bizler de esaret altında olacaktık.


Onlar bu gerçeği gördüler; Milli Mücadele kahramanımız Halide Edip 1919’da on binlere seslenirken yaptığı konuşmasında bu gerçeği şöyle ifade ediyor; ‘Al rengiyle başımızda dalgalanan ulu bayrağımız, görüyorsunuz ki siyahlara matemlere bürünmüş… kundaktaki yavrularımız düşmanların süngüsünden geçti. Gözlerimizin önünde evlatlarımızın kanlarıyla sulanan yurdumuzun işgaline susacak mıyız? Hayır. Malum silahımız yok fakat göğsümüzde imanımız ve bütün dünyayı yaratan Allah’ımız var. Toprağımızın üstünde şerefsiz yaşamaktansa, toprağın altında yatmayı şeref sayarız. Fatih’lerin, Yavuz’ların, Kanuni’lerin ülkesi, istiklalsiz kalamaz birbirimize ellerimizi uzatalım. Tek bir hedefe, yalnız Türk istiklal ve hürriyeti gayesine doğru yürüyelim’ diyerek çocukları için, gelecek nesiller için, bizler için kahramanca bir mücadele verdiler. Düşmanı bu Edirne’nin ötesine atıp bize güzel bir devlet, bir cumhuriyet armağan ettiler. Türk’süz Anadolu hesabı yapanlara, devletsiz millet hayali kuranlara kalıcı cevabı Cumhuriyetin ilanıyla verdiler.

Onlara sonsuz minnet, sevgi ve şükranlarımızı iletiyoruz. Ruhları şad olsun… Bugün, onların eseri 100 yaşına girdi. Bu devleti kurmak ne kadar büyük ve zorlu bir mücadele ise, onu 100 yıl ayakta tutmak da öylesine büyük ve zorlu bir iştir. Onlara verdiğimiz sözü tutuğumuz ve emaneti yüzüncü yılına taşıdığımız için Atatürk’ün Cumhuriyetin onuncu yılında yaptığı konuşmadaki aynı heyecanı, aynı gururu bugün bizler de duyuyoruz. Bu başarı, aziz milletin gücünün, ferasetinin, 2200 yıldır kurduğu devletlerle var olmasının verdiği tecrübenin, köklü medeniyetinin eseridir. Biz bugün Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutluyoruz. Bir sonraki yüz yıl kutlamasında elbette ki bizler olmayacağız, Ama biliyoruz ki burada yüz yıl sonra da bir kutlama olacak, Ay Yıldızlı bayrağımız nazlı nazlı dalgalanmaya devam edecektir. Çünkü altında bu şanlı milletin bin yıllık alın teri vardır, her karışında yüzbinlerce şehidimizin kanı vardır, gazimin emeği vardır. İşte onun için, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır. Cumhuriyeti kurmak, kurulduğunu görmek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, o dönemin insanlarına nasip oldu; çok şükür yüzüncü yılı görmek, bu emanete sahip çıkmak da bize nasip oldu. Cumhuriyetimizin kurucuları, Birinci yüzyılının mimarları, ‘özgürlük ve bağımsızlık’ diyerek yola çıktılar. Bugünden sonra bize düşen, yüz yaşındaki bu emaneti, İkinci yüzyılda Cumhurbaşkanımızın söylemiyle daha yükseğe taşımaktır. İkinci yüzyıl hiç şüphesiz Türkiye yüzyılı olacaktır. Bu ülke, her alanda zirveye koşacak, İnsanlığa yeni bir umut olacaktır. Ve Edirne, Edirnelilerin vatanseverliğiyle, köklü medeniyet birikimiyle, vizyonuyla, fırsatlarıyla, bu yolculukta öncü şehirlerimizden biri olacak, Türkiye Yüzyılına güçlü bir imza atacaktır. Sevgili gençler; bin bir fedakarlıkla, can feda ederek kurulan ve 100. yaşını kutlayan Cumhuriyet, sizlere bırakacağımız en değerli emanettir. Yürekten inanıyorum ki sizler, bu kıymetli emaneti bugüne dek olduğu gibi yüreğinizde saklayacak, Cumhuriyetimizin değerleri, vatanımız ve milletimiz için canla başla, çok çalışacaksınız. Bizler ecdadımızdan aldığımız güç ve sizlere duyduğumuz inançla, geleceğe umutla bakıyoruz. Bu kutlu gün vesilesiyle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, birlikte nice güzel yıllara, yüzyıllara! Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun!” dedi.
Konuşmanın ardından halk oyunları gösterileri düzenlendi.
Sonrasında ise kentte gerçekleştirilen çeşitli yarışmalarda dereceye girenlere ödülleri takdim edildi.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında gerçekleştirilen geçit töreninde ise coşku adeta tavan yaptı. 7’den 70’e binlerce vatandaş, ellerinde Türk Bayrakları ve Atatürk posterleriyle geçit törenine alkışlarla destek verdi.