Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Rucinan Ergün

İKİ HİDROJEN BİR OKSİJEN

2 hidrojen ve 1 oksijen atomundan oluşan (H2O) saf suyu ve bileşiğini temsil eder. Saf suya tabii en yakın örnek yağmur suyudur, ancak bu saf su canlılar için içilebilir bir su değildir, insanlara yararı yoktur. Canlıların içmesi gereken suda çeşitli mineraller olması gerekmektedir. Yağmur suyu ancak toprakla buluştuktan sonra onun yapısındaki mineralleri toplar ve işte bu içilebilir bir sudur.

Genelde toprak altındaki suları kirleten bina yapılaşmaları, sanayiden, insanların yaşam alanlarından uzak dağlardaki akarsu ya da tabii su kaynağı bulunup buralara su doldurma tesisi yapılır, bu tabii mineralli sular şişelenip marketlerde satılır. Ancak şişelenmiş su mikroplastik içerebiliyor. Mikroplastiklere maruziyet endokrin sisteminde bozulmalara ya da enflamasyona neden olabiliyor. En yaygın şişelenmiş su ambalaj malzemesi PET’in bile insan sağlığına zararları olabileceği düşünülüyor. Bu nedenle cam şişe suları tercih etmekte fayda var.

Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Dünyamızın 2/3’ü su ile kaplıdır ancak ulaşabildiğimiz temiz su kaynakları göllerde, rezervuarlarda, nehirlerde ve derelerde bulunmakta olup, bu miktar yer küredeki toplam tatlı su potansiyelinin sadece %10’unu oluşturmaktadır.

Türkçede yer alan su kelimesinin kökeni Eski Türkçe sub veya suv sözcüklerine dayanmaktadır. Orijinal biçimi sub olan sözcük 9. yüzyıldan itibaren suw biçimine evrilmiştir. Eski Türkçede suv, sub zamanla su sözcüğüne dönüşmüş ve tüm Türk dillerinde hemen hemen aynıdır.

Yetişkin bir insan vücut ağırlığının %60-70’i (2/3’si) sudur. Bu oran yaşa, cinsiyete, kiloya bağlı olarak farklılık gösterir. Örneğin yeni doğan bebeklerin vücudundaki su oranı %75’tir. Yiyecek ve içileceklerle alınan su; idrar, terleme, dışkı ve solunumla kaybedilen su ile dengelenmektedir. Vücut, suyu depo edememektedir bu yüzden her 24 saatte kaybedilen su miktarı, sağlık ve dengeyi korumak için yerine konmalıdır. Normal koşullarda, önerilen enerji miktarına dayalı olarak yetişkinler için 1 mL/kkal ve bebekler için 1.5mL/kkal uygundur.

Besinlerle ve içeceklerle vücuda alınan su sindirim sisteminde emildikten sonra kana geçer. Kan dolaşımı aracılığı ile böbreklere gelerek önemli bir kısmı idrar olarak vücut dışına atılır. Diğer bir kısmı ise deri, solunum ve sindirim sistemi vasıtasıyla kullanılıp vücuttan atılır.

Su tüketimi tek başına olduğu gibi süt, çay, meyve suyu gibi alkol dışındaki tüm içecekler ve besinlerden de sağlanır fakat bu içeceklerin suyun yerine geçmeyeceği unutulmamalıdır. Vücut susuz oluncaya kadar susama hissi ortaya çıkmaz. Dolayısıyla susamadan önce su içmek çok önemlidir. Çocuklar ve yaşlılar susama hissini yetişkinlere göre daha az hissettikleri için, su içmeleri hatırlatılmalıdır.

Sağlıklı kişilerde su ihtiyacı; yaşa, iklim koşullarına, tükettiği besinlere, yaptığı fiziksel aktiviteye göre değişir.

Yeterli miktarda su içmek:

1 -Ağız kokusunu önler.

2-Kan hacmini artırır, hücreler için gerekli oksijen ve besini hızlı bir şekilde taşır ve kalbin daha sağlıklı olmasını sağlar.

3-Kırık, kepek, dökülme gibi saç problemlerine engel olur.

4-Kabızlık ve bağırsak tembelliği gibi sindirim problemlerinin giderilmesini sağlar.

5-Egzersiz yaparken gerçekleşen kasılma ve krampları önlemede yardımcı olur.

6-Susuz kalmaya bağlı olarak gelişen unutkanlık, dikkat dağınıklığı gibi beyin fonksiyonlarını düzenler.

7-Su stresle savaşmada öncüdür.

8-Emziren anneler için süt yapıcı en önemli kaynaktır.

9-Reflüye iyi gelir.

10-Grip gibi bulaşıcı hastalıklarla savaşırken, vücut direncine katkıda bulunur.

11-Cilt sağlığının korunmasında önemli etkileri vardır. Yeterli miktarda su içen kişilerin cildi nemlenir, parlar, sağlıklı ve genç bir görünüme kavuşur.

12-Vücut ısısını dengeler.

13-Vücuttan ödemin atılmasını sağlar.

14-Yeterli miktarda su içen kişilerde metabolizmayı çalıştırır ve hızlandırır.

15-Su içmek, böbrek hastalıklarından korur.

Su kaynaklarının devamlılığı ve temiz bir gelecek için herkesin su tüketiminde dikkatli ve bilinçli olması gerekmektedir. Su tüketirken bilinçli olunmalıdır. Örneğin; sebze ve meyveler elde yıkamak yerine su dolu bir kapta yıkanırsa yılda ortalama 18 ton su tasarrufu sağlanabilmektedir. Dişleri fırçalarken, yüz yıkarken suyu kapatmak günde 6 litreye kadar sudan tasarruf edilmesini sağlar. Pet şişe suyun zararları göz önünde bulundurulduğunda sürekli pet şişe satın almak, doğayı kirletmek ve mikroplastiğe maruz kalmak yerine cam ve metal gibi sağlıklı ve uzun ömürlü materyallerden üretilmiş şişe ve mataraları kullanarak plastik tüketimini azaltabilirsiniz.

Su içmeyi ihmal etmeyin, sağlıkla kalın.

dyt. Rucinan ERGÜN

(Edirne diyet)

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER