Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Prof Dr Rıdvan CANIM

ÇOCUKLARIMIZ HANGİ KİTAPLARI OKUYOR ?

Tabii şimdi böyle bir başlığı okuyan birçok anne ve babanın dudak bükerek; “Canım, ne olacak sanki, hangi kitabı okursa okusun, önemli mi sanki, oyalanacak bir şey bulsun da..!” deyişlerini duyar gibi oluyorum. Evet, bırakalım çocuklar ne isterse okusunlar, okumanın toplum olarak unutulduğu, dışlandığı, giderek anlamsız bulunduğu böyle bir zamanda yeter ki okusunlar mı, sizce de..? Zaman zaman anne-babaların, çocuklarının “bir yığın gereksiz şey” okuduğundan yakındıklarına tanık olmuşuzdur. Ve doğal olarak anne-babalar, çocuklarından çok daha gerekli, faydalı ve onları hayata hazırlayacak şeyler okumalarını isterler ve beklerler. Ancak ne olursa olsun, her şeye rağmen çocuk eğer bir şeyler okuyorsa, okuduklarını değiştirmek için çok da fazla üzerine gidilmemeli.. Tepki olarak büsbütün okumayı terk etmelerine sebep olabilir bu yasaklama..! O anda okuduğu şeyler onun psikolojik durumuyla ilgili olabilir pekâlâ.. Zamanla çok daha iyisine ve faydalısına yönelme, elbette beğenilerinin de gelişmesiyle mümkün olacaktır.

Çocuklarımızın nasıl dengeli bir beslenme düzenine ihtiyaçları varsa, aynı şekilde dengeli okuma programlarına da gereksinimleri vardır. Yaş durumlarına göre çocuklarımıza masallar, evet yanlış okumadınız masallar, hikâyeler ve hayatın gerçeklerinden alınmış olayları anlatan kitaplar okuyalım veya okutalım.. Ne var ki, sadece gerçekleri okuyup dinlemeleri, onların hayâl dünyalarını kısırlaştıracağı gibi, sadece masal ve hikâyelerden oluşan bir okuma programı da çocuklarımızın ayaklarını yerden keser ve onları yaşanan hayattan habersiz bırakır.. Bu dengeyi hiç olmazsa bir zaman için anne baba kurmalı ve çocuğun okuyacağı kitapları seçme konusunda biraz ilgi göstermeli, kendisi bu seçimi yapamıyorsa, çevresinde bu işi bildiğine inandığı insanlardan yardım istemelidir. Zira hayata insan yetiştirmek kolay iş değildir. “Saldım çayıra Mevlâm kayıra!” mantığı ise zaten bizim kültürümüzde yeri olmayan bir düşünce tarzı olduğu gibi, hiçbirimize yakışan bir davranış biçimi de olamaz, hele çocuklarımıza karşı en büyük haksızlık ve sorumsuzluk olur.

Bir defa, çocuğunuzun kitaba değer veren bir insan olmasını istiyorsanız, küçük yaşlardan itibaren onun kendi kitaplarının olmasını sağlayınız. Çocuk bunları defalarca karıştırmalı, kendisi ile bu kitaplar arasında bir ilişki, bir yakınlık, bir bağ kurmalıdır. Zamanımızda televizyon gibi, yetişkinler kadar çocukların da en değerli zamanlarını çalan bir nesnenin bulunması, okuma isteğini en aza indirebileceği için çocuklara kitap sevgisini aşılama konusunda anne ve babaların olduğundan çok daha fazla gayretli olmaları gerekir. Tabii bunun için lazım olan da sabır..! Hemen belirtelim ki çocuk için kitap seçerken, sizi en yanıltmayacak ölçü, kitabı önce sizin beğenmeniz olacaktır. Kitap size bir şey söylüyorsa, genel olarak çocuğunuza da bir şey söyleyecektir. Ancak bundan şu çıkarılmamalı tabii : “Kitap sizin ilginizi çektiyse, çocuğunuzun da ilgisini çekecektir”. Bunu söylemek yanlış olur. Özellikle okul öncesi çağlarda kitapların çocuklar için öncelikle bir “oyuncak” olduğu unutulmamalıdır. Sonuçta çocuk oyuncaklarını nasıl hırpalıyorsa, nasıl kırıp döküyorsa, kitaplarına da pekâlâ aynı şeyi yapabilir, yapacaktır. Dolayısıyla çocuğunuza aldığınız kitapları tertemiz tutmasını, yırtıp atmamasını, karalamamasını isterseniz, çocuğun kitapla iletişim kurmasını engellemiş ve kitap sevgisini daha doğmadan öldürmüş olabilirsiniz. Aman dikkat! Hatta önce ona, kitapları için bir raf yaparak, kitaplarını bu rafa yerleştirmesini, düzenli duran kitapların ne kadar güzel göründüğünü, eğer kitabını sık sık okumak istiyorsa çok daha düzenli ve dikkatli kullanması gerektiğini uygun bir dille söylemeniz daha yerinde bir davranış olacaktır. İşte bütün bu çabalar da çocuklarımızın kitaplarla erken yaşlarda dost olmalarını sağlayacak, onları kitapların dünyasına kolayca taşıyacaktır.

Yarınlar çocuklarımızındır, unutmayalım.. Madem ki “Bilgi Çağı”ındayız öyle ise Bilgi Çağı’nın çocukları “kitapsız” kalmasınlar, diyorum ben de.. Tüm güzellikleri sevdiklerinizle, yani çocuklarınızla paylaşabilmeniz temennisiyle..  

Güzellikler içinde olunuz efendim.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER